Kadıköy

/
1 Comments
Hiç abartmadan ve terbiyemi de takınmadan söyleyebilirim ki; Kadıköy şu an boka benziyor! Gene her yer kazılı muhabbetini bir kenara bırakıyorum: Kazılı olmayan yer var mı?

Karaköy İskelesi'nin önü, o devasa Marmaray istasyon inşaatı nedeniyle, yıllardır kazılı. Herşeyi öyle bir kapatıyor ki ne iskele ne deniz görünmüyor karşıdan. Hadi anladık proje büyük, getirisi büyük. Ama bu kadar mı çirkin kapatılır bir semtin göbeğindeki inşaat alanı.

Deniz Otobüsü iskelesinin arkasında sürüp duran, benzin istasyonu ile tramvay durağından sonra, sahile kadar olan koca alanı griye boyayan ve kapatan kazı alanına ne demeli?! Gene Marmaray'dır diye tahmin etsem de, hemmen arkasında adam 6 ayda 3500 katlı dev otel dikti (rezalet!!!) sen ne yapıyorsun kaç senedir diyesi geliyor insanın...

E peki Beşiktaş İskelesi'nin tam karşısında bulunan belediye binasının yan tarafında neler oluyor? Eski postane binasının hemen önü. Aylardır etrafı çevrelenmiş bir şekilde bekleyip duran ve içinde ne olduğunu anlamadığım bir zerzevat daha. Yine deniz görünmüyor, yine görünmüyor.

Hah o belediye binası var ya, işte onun diğer yanındaki otobüs duraklarına da dadanmışlar. Bahar aylarında Karaköy İskelesi'nin yanındaki dolmuş duraklarını eşeliyorlardı. Otobüs duraklarını da oraya aldılar. Şimdi onların eski yerini dev bir kazı alanı haline dönüştürmüşler. Ufak bir durak topluluğu ve boşluk (!) vardı hani, akbil doldurturduk eskiden, işte tam orası. Yani boş bi orası kalmıştı teknolojisi. Geceyarısı öyle bir gürültü ile çalışıyorlardı ki... Etraf batık, arkasındaki tramway durağı çevresindeki yollar asfaltlar, tam bir curcuna. Çirkinlik ötesi, sanki ufak çaplı bombalama olmuş.

Bahar aylarında durak yerlerinin değişmesi ile birlikte minibüsler de çirkinliklerine yaraşacak kadar uzak bir yere, uslu ve düzenli durmak şartı ile sürüldüler. Haydarpaşa'ya yakın bir taraftalar, aslında Haydarpaşa'nın etrafı biraz kendini toplasa istasyon binasını en güzel gören sote yerdeler. İşte, kime niyet kime kısmet, ben olsam oraya ne güzel sosyal & süslü alanlar yaparım, kimi dolmuş durağı yapıyor.

Ve fakat, tüy dikme anı ise şöyle oldu benim için: Haydarpaşa'ya yeni dolmuş yerlerine yürürken gördüm ki demin, künkleri dizmişler, dozerleri çalıştırmışlar, dolmuş durak diplerini gene eşeliyorlar. Daha 15 gün olmadı orası düzenleneli. Yarın gidicem, tüm Anadolu yakası nüfusu Kadıköy'e akmış olacak, bu işlerin hepsi ortada yatıyor, herkes birşeylerin üzerinden zıplayarak yaşamaya çalışıyor, çirkinlikten gözüm yorulacak.

Şimdi yanyana koyar ve sahili baştan başa zihnimizde yürürsek;
Deniz otobüsü iskelesi arkası kapalı, denize ait bir görüntü yok.
Hemen bunun yanı, Alkım kitabevinin önü kapalı, oradan da görünmüyor.
Yürüyoruz, belediye binasını geçiyoruz, binanın sağına bakıyoruz, kapalı, hayatta da deniz görünmüyor.
Devam ediyoruz, Karaköy İskelesi'ne doğru ilerliyoruz, Karaköy İskelesi'nin arkası - tiyatronun yanı- tamaaaaamen kapalı, net şantiye, deniz ya da su kelimeleri bu çevrede bilinmiyor.
Karaköy İskelesi'nin sağından devam ediyoruz, berbat çirkin çaycılar var, deniz yoook.
En sonunda çaycıları geçip deniz kırıntısına ulaşabildik.

Hayretler içerisinde buranın sonunun nasıl olacağını merak ediyorum. Yerel belediyelere olan güvensizliğim de saolsun, pek umut edemiyorum. Göreceğiz bakalım...

Not: Kadıköy'ün şu halini üşenmesem de fotoğraflasam..


You may also like

1 yorum:

Petunya dedi ki...

En son 1 sene önce gitmiştim Kadıköy'e, elimde boş içecek kutusu ile saatlerce dolanmıştım, bir çöp kutusu bulamadığım için, en sonunda çantamın içine koymuştum.

İzleyiciler