Kurutma Makinasına İthafen

/
1 Comments
Şekerim,
Şimdi program bittiği için civ civ civliyor uyarı sesin. Dakikada bir herhalde. Ammaaa, güzelim başucu ışığımda okumalarımı yaparken, seninle illah billah ilgilenemem. Bey çalışma odasından çıkarsa belki bir şansın olabilir...

Herkese merhaba,
Kurutma makinası süper bişey. Bizim balkonumuz olsa da -hem de 3 tane- çamaşır sallandırmak için kullanamıyoruz. Giriş kattayız, donlarım adamların göz hizasında sallansın istemiyorum. Kapalı balkonun içinde kışın hiçbir şey kurumuyor, evde serilmiş eşyalar eninde sonunda hafif de olsa nem kokuyor. Ayrıca şehirde balkona asılan kıyafetler bana hep gene pislenmiş gibi gelir. Bir de ben çamaşır toplamayı bilmem, unuturum, 5 gün sonra kazık gibi toplar-d-ım onları, geri makinaya atar-d-ım.

Bu meret ilaç gibi geldi. Yurtta da vardı zaten. Şimdi çıkar makinadan, hop buna, doldu mu çalıştır. 2-3 saatte işim bitiyor. Katla, ütüle ya da dolaba kaldır. Herkeslere tavsiye ederim.

Okumalarım: Penguen'in bu haftaki sayısı, Arkeo Atlas'ın eki "Gökyüzünden Arkeolojik Türkiye" -pek okuma sayılmaz aslında, bolca foto yanlarında kısa açıklamalar :P-, bir de Twilight'ın kapanışı Midnight Sun, softcopysi tabii...

Eğer becerebilseydim, geçen ay içinde yaşadığım Twilight manyaklığını size aktarabilirdim belki. Ama becerebileceğimi sanmıyorum :) Şimdi bütün o çılgınlık geçti, unutmuşum Midnight Sun'ı yarıda bıraktığımı, geri döndüm hafifçe.

Kurutma makinasını boşaltan sevgili eşime de burdan saygı ve sevgilerimi yolluyorum. Bir başka programımızda buluşmak üzere, sağlıcakla kalın.


You may also like

1 yorum:

marieantonia dedi ki...

Ben Twilight manyaklığımı geçen bayram tatiline denk getirdim. İlaç gibi geldi valla :)

İzleyiciler