...Touched For The Very First Time

/
0 Comments

Ah buraları gene boşladım. Caaağğnım blogum. Otlar bürümüş sağını solunu. Bilsen ne çok yazmak istiyorum sana. Zihnimde yazıyorum da, ama fiiliyata geçmiyor bu bir türlü...

Madonna konserini herhalde yorumlamayan kalmadı güzide ülkemizde. Ama ben yazmazsam eksik kalır. O yüzden hem okuması hem yazması rahat olsun diye maddeler yaptım, serdim yollarınıza...


  • Öncelikle beğenmedim diyenin aklını alırım. İddialı başlıyorum.
  • İyi ki, iyi ki saha içinden almışız, tribüne gitmemişiz. O çileleri çekmişiz. Bon Jovi'ye nazaran harika bir ses sistemi vardı. Herşeyi çok güzel duyduk, yankı vs olmadı. Tribünden çekilmiş bazı videolara baktım, hangi şarkıdır nedir, hiç anlaşılmıyor.
  • İlk defa stadyum konserine gelen arkadaşlarımın da yırtık çıkması ile, biz öyle ortalarda başladığımız konseri, Golden Circle'ın demirlerinde bitirdik. Yani ödediğimiz paraya göre en iyi yerdeydik :)
  • Çok fazla gay vardı, ve çok tatlılardı. Çift olarak gelmişler ve gördüklerim ezzzbere bütün şarkıları söylediler. Yeni albümü falan hatmetmişler. Pembe kemik çerçeveler falan.. Pek tatlılardı :)
  • Promo Tour neymiş, ben bu konserde çok iyi anladım. Öyle indie, alternatif müzisyenlerin konserlerine gide gide, müzik endüstrisinin kocca ellerini unutmuşuz. Anacım, kadın geldi, cüzdanımda ne var ne yok, süpürdü gitti. Harcamalarım kısaca; konser bileti 150 (biletix ücretiyle falan), konserde aldığım merchandise t-shirt 50 tl (Bu Bon Jovi konserine göre ucuzdu, ama kalite daha düşük), konser sonrası haftasonu gaza gelip dvd, cd gibi kendimi kaybetmiş harcamalarım 100 tl, gidiş dönüş yol parası, içerde sosisli ve su (gerçi bunu bana ısmarladı arkadaşlarım ama)... Siz sorun ben söyleyeyim yani. Düşünün ki, konser ertesi haftasonu D&R bütün Madonna materyallerini standlara çıkarmıştı ve hepsi kapış kapış gidiyordu. Promosyon turnesi bu değildir de nedir, ey agalar! 
  • Tabii insanlar bu hesapları yaparken, yerel ekonominin ne kadar etkilendiğini gözden kaçırıyorlar. Yani o stadın çevresindeki sucusundan Madonna maskeleri satan adama kadar, organizasyonda çalışan tüm insanlar, müzik dükkanları... Hepsi ekmek yiyor. Sonra diyorlar ki, Madonna konserden 10 mio tl sade biletten kazandı. Kazansın anacım. O bacak kaslarını gördünüz mü siz... 
  • Hakkaten gördünüz mü? Bir DVD'sinde dediği gibi aynen, 'Je suis l'art' (I am art) olmuş bu kadın. Bir de Madonna'yı görmek, canlı canlı, o minnak ama kıpır kıpır halini, kaslarını, etlerini butlarını ve meme ucunu, insanı bi gaza getiriyor. "Bu yaşta ben de böyle olacaaaam" diyen kaç kız arkadaşım var. Hepimiz deli gibi gaza geldik özetle.
  • Sahne önünden bilet almadığıma YİNE-YİNE ve YİNE pişman oldum. Bir daha parayı basıcam, en önden izleyeceğim arkadaş. Sahne önündeki insanlarla sarılmalar, mikrofon uzatıp şarkı söyletmeler (ve yakından öyle güzel, taze ki cildi, pırıl pırıl ve ışık saçıyor, biri sonsuz gençliğin sırrını bulmuş sanırım da söylemiyor) çoook tatlı. Yani resmen şok oldum o videoları izlerken. Bu kadar sıcakkanlı olacağını bilsem mayışımı oraya gömerdim.

  • Ve sanat yönetmenliği. Ben böyle sanat yönetmenliği görmedim!! Hatırı sayılır sayıda konser de izlemişliğim vardır, en azından İstanbul'a gelenleri. Arkadaki 3 led ekrana (ki şu ana kadar üretilmiş tek parça en büyük led'lermiş her biri) yansıtılan görüntüler akkklımı aldı. 3 boyutlu katedral görüntülerinden, kaleydeskoplara, bir otobüs yolculuğundan, mezarlıklara... Herşey görsel olarak çok tatmin ediciydi. Ve Bon Jovi sana söylüyorum, o konserde arkadaki ekrana verdiğiniz poposunu sallayan oynak kadın gölgesi, o ne ucuz ne uyduruk, öğrenci-grafiker işi saçmalıktı öyle yaaa... 
  • Konser Madonna'nın kariyerine yapılmış bir ziyaret gibiydi. Her döneminden tatmin edici miktarda materyal vardı. Bence çok sık gitmediği ülkeler için ideal bir setlist'ti.
  • Yeni albümden tabii ki bir sürü şarkı söyledi. Ve hiç beklemediğim şekilde albümü sevmemi sağladı. Gang Bang, Girl Gone Wild, I'm Addicted hastası oldum resmen. Lady Gaga'nın kendisinden arakladığı 'Born This Way' şarkısını 'Gimme All Your Luvin'e mash-uplaması da harika bir hareketti bence. 
  • Ayrıca bu kadın konserlerinde bir şarkısını çalarken veyahut geçişlerde, potpori diyebileceğimiz ama aslında sample'ları üst üste kullanarak ballı börek bir karışım ortaya çıkarmakta. Ve dolayısıyla, albümleri çok güzel hatmettim, konsere ne gerek var asssla demeyin. Çünkü duyduklarınız aslında kadının eski şarkılarını kullanarak baba dj'lerine yaptırdığı yesyeni şarkılar, tazecik...
  • 'Like A Prayer'... Toplu bir ayin gibiydi. Bir stadyum dolusu insanın aynı anda aklını yitirme sınırına nasıl gelebildiğini gördüm. Müzik, sizi bilmem ama, benim üzerimde çok etkili.
  • Havada iplerle yürüyen koca bir bando gördünüz mü hiç. Onlar yavaş yavaş yukardan seyircilerin üzerine doğru ilerlerken, biz şaşkınlıkla yukarda öyle bi hareket olduğunu farkediyorduk ve bildiğin parmakla birbirimize gösteriyorduk alt çenemiz yerlerde.
  • Oğlu Rocco'nun çok tatlı ve yaz tatilinde annesiyle turneye çıkıp işi yerinde öğrenmesini çok sevimli buldum. Madonna akıllı kadın netekim.
  • Playback mevzusu. Tabii ki yaptığı yerler var. Konser sonrası bir dolu dvd'yi gözümü kısıp dikkatle izledim. Anlaşılmıyor. Ve acapella söylediği yerleri de çook iyi söylüyor. Yani o kadar dansedip koşturduğu kısımlarda da playback yapsın bi zahmet. Deliler gibi dansediyor kadın, onun bir şarkısının 1/3'ünde harcadığı enerjiyi ben pilates dersinde harcamıyorum. 
  • Ve ben bunu yeni öğrendim: Madonna konserlerinde kapı ilk açıldığında içeri girerseniz (yani harbi fansanız ve vaktiniz varsa), Madonna'nın gün içerisinde yaptığı provanın sonlarını izleyebiliyorsunuz. (Gün içerisinde 1 küsür saat prova ve akşam da 2 küsür saat konser, her konser günü!!) Ve bu bir gelenek olmuş sanırım, gelenlere Madonna şarkılar söylüyor eşofmanlarıyla, akşama görüşürüz diyor... Allam çok tatlı!
En üst fotoda t-shirtümü ve konser sonrası aldığım dvd'lerimi görebilirsiniz. Yaptım ve pişman değilim!!! Kıssadan hisse; üşenmediğim, para ayırdığım, o trafiği çektiğim, ayaklarım patlayana kadar dikildiğim için hiç pişman değilim. İyi ki kaçırmamışım!

Love you Mı-dağ-na!


You may also like

Hiç yorum yok:

İzleyiciler