23. Hafta

/
0 Comments
Zamanda bu kadar atlama olmasaydı daha güzel olurdu, ama işler öyle yoğun ki ne foto çekebiliyor ne de hamileliğimi dokümante edebiliyorum :(

Her hamilenin iş hayatında başına gelen bir şey sanırım, tam gebelik haberini aldığımda çok ağır bir projeye verildim. Çevremde bunu yaşamayan kadın yok gibi. Tamam iş yerleri bunu bilerek veriyor demiyorum, ama yani nasıl bir denk düşmeyse düşüyor...

Evden mesailer, ofiste mesailer, ofisteki kalitesiz mesai yemekleri vs derken, artık toparlanmam gerektiğini düşünmeye başladım. Bir de yeni bir programlama dilini sıfırdan, yardımsız ve hiç dokümantasyon yokken öğrenmeye çalışmak ruh halimi çok örseledi. Yani nefret ettim, kendime kızdığım bıktığım ağladığım bir süreç oldu. Hala da iyi gittiği söylenemez ama ben biraz oluruna bıraktım sanırım... Bir de işe yeni başlayan, her lafımı iş ortamlarında ağzıma tıkan, yeri gelince beni terslemeyi bilip ona bişey öğretirsen sadece sana iyi davranan, ama karşılığında seninle bir gram bilgi paylaşmayan, sonra senin verdiği bilgi ile bir iş yapınca hayatta sana referans vermeyen, gözünün içine baka baka senden bahsetmeyen, hırs küpü, itici, tam bir Akrep kızı ile uğraşıp durmam da cabasıydı. Yani arkamdan neler konuşuyor, milletin gözüne girmek için ne kadar ileri gidebilir... Bunların ucunu falan hep bıraktım, ne halt ederse etsin lanet olsun moduna geçtim... 9 senedir bu sektördeyim, böyle anlaşamadığım geri zekalı bir insan görmedim. Söylediğim herşey mi kötü anlaşılır... İçin kötüyse kötüye yoruyorsun tabii.

Bir de bu hafta sonu vücudum da ilk yorgunluk sinyalini verdi. Müşteriye gitmem gerektiği için servis kullanamıyorum. Yani bir servis var ama vücudum ağırlaşana kadar köprü trafiğine girmeyeyim dediğim için kullanmadım. Son 4 senedir 6da çıkıp trafik yüzünden 8 küsürlerde eve varmaktan gına gelmişti. Metrobüs-metro yöntemini kullanıyorum 2 aydır müşteriye geliş gidişlerimde. Metroda merdivenlerde herkes dikilirken tırmanıyor, iniyor; tatlı bir koşturma içinde oradan oraya zıplıyordum. Ancak dediğim gibi, yorgun hissetmeye başladım artık. Bu kadar erken yorgun hissetmem normal mi onu da bilemedim. Ama sanırım vücudumun sesini dinleyeceğim...

Dün gece önce beni endişelendiren kramplar yaşamaya başladım. İnternete baktığımda genişleyen rahimden dolayı olduğu söylenince biraz rahatladım. Yine de insan bir duraklamak, bir yavaşlamak istiyor, bu sabah metro basamaklarını hoplaya zıplaya çıkmadım netekim.

Bu arkadaş da şikayet etme moduna geçmiş diyebilirsiniz... Hakkaten ayların birikintisi. Anlattıkça rahatladığımı ve bazen de olaya farklı açılardan baktığımı farkettim. Özellikle şu yeni gelen kızla ilgili kendimi çok kasmış, sorunun bende olduğunu düşünüp her gün farklı davranış denemiştim: Melaike olmak, hiç bulaşmamak, sadece soruları yanıtlamak, hep iletişimde hep kollayıcı olmak... Hiç biri işe yaramadı, ama keşke bu kadar uğraşmasaymışım. Kendimi gereksiz yere üzdüm, zorladım. İş zaten stresli bu ara, bir de onunla uğraşmak cabası oldu. Allahından bulsun diyorum, ama iş hayatında kim ne bulmuş şu ana dek, sesini çıkarmayıp bu davranışları sineye çekenlerin ne zaman sağ kaldığı görülmüş, belli :)

Aslında bu streslerden sıyrılabildiğimde, mutlu sıcak ve normal hissediyorum. Hamileliğin çok şükür ki zorluklarını pek yaşamadığımdan, tahtalara mı vurun nedir, genelde neşeliyim. Şikayet bulutunun arkasında sağlığından, yaşantısından memnun bir ben var yani :)

Şu ana kadar ne kadar güzel ki hamilelikle ilgili bir sıkıntım olmadı. Sadece doktorumun beğendiği kilonun üzerinde kilo aldım. 54,6 ile başlamıştım, 1.68 boy ile. Yani gayet fittim :P Fakat bulantı vs de olmayınca, ama iştah birden artınca kilolar da gelmeye başladı. Doğrusu şikayetçi değilim, aynada kendime bakınca hala güzel buluyorum :) Bacaklarımın çarpıklığı geçti mesela eheheh :) Şu an evdeki tartı 63 gösteriyor ama o bozuk, ben ona inanmıyorum bi de :)

Artık günlük içerden kıpırdamalara alıştım, duyamazsam endişelenir oldum. Pek hoşuma gidiyor doğrusu, insan doğumdan sonra nasıl o kıpırtısızlığa alışır bilemiyorum. Babası da kızımın tepişmelerini dışardan hissedebiliyor artık.

İsim konusu çok zormuş. Bir de arada evi boyattık biz. Ağırlaşınca yapamayacağım diye, 4 senelik badanayla oturuyorduk, el mecbur o karda kışta badana yaptırdık. Ben kuzenimde kaldım birkaç gün. Eşim perişan oldu, bütün kabasını temizliğin o yaptı, sonrasını temizlikçi halletti.

Bebek odasına mobilya da beğenmiştik. Ama şimdi oradaki tek yatak işimize yarayacak diye odaya mobilyanın sığmaması söz konusu. İnsan da bir bebek odası takımı özeniyor yani, tamam ilk aylar yanımda yatıracağım ama şöyle bitmiş bir odayı da döşemek görmek istiyor... Bilmiyorum, bu konuda fikirlere açığım...

Ha evet, bir de kızım oluyor :)


You may also like

Hiç yorum yok:

İzleyiciler