Savaş Karakaş ve Tutsak Yunuslar

/
1 Comments
Şu yazıya comment yazacaktım, çok uzun oldu, konu dağıldı. Bloga taştım:

http://aslicin.blogspot.com/2009/09/siz-siz-olun-yunus-gosterilerine.html


http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=12196335

Yunusların bu şekilde yakalandıklarını ve böyle acılar çektiklerini hiç tahmin etmemiştim. Salak mıydım?! Bunu nasıl düşünememiştim! Nasıl o havuzlarda mutlu olabilirlerdi ve ben nasıl onlarla yüzmeyi hayal edebilirdim. Gerizekalılık!!! İyi ki okumuşum Aslı'nın Günlüğü'ne yazdığı bu yazıyı... Böyle aptallıklarım arada oluyor, eve ördek alıp bir gün sonra üzülüp geri vermek ve fillerle gezmek istemek gibi..

Savaş Karakaş'ın verdiği bu röportaj, sonra onunla ilgili başka bir anıyı getirdi aklıma:

Geçen Kasım'daki tatilim sırasında çok tatlı bir bayanla tanıştım. Kendisi çocuk kitapları yazarı ve aynı zamanda o kitapların illustrasyonlarını yapıyor (Elizabeth Stanley). Seneler önce bizim sokaklarda dansettirilen ayıları duyup taa Avustralya'dan gelmiş, İstanbul'da artık bulunmadıklarını Bursa'ya rehabilitasyona alındıklarını duyup yol iz bilmeden yaşlı annesi ve bebek kızıyla araba kullanarak Bursa'ya ayıları gözlemlemeye gitmiş. (Başlı başına aktarılması gereken bir macera, öyle detaylar var ki..)

Ülkesine döndüğünde bu ayılar hakkında da harika bir çocuk kitabı yazmış Elizabeth, kitap umut ve özgürlük adına verilen savaş ile ilgili. Avustralya'da ödül almış bir kitap ve çocuklara öğretilmesi gereken ama hep atlanan bu evrensel değerleri içeriyor.

İşte gezi sırasında bu tatlı bayan bana Türk bir beyin kitabını filme-belgesele çekmek için onunla iletişime geçtiğini söyledi (ya da kitabı Türkçe bastırmak istiyordu, karıştırıyor olabilirim), ismi de Savaş Karakaş dedi. Gelibolu belgesellerini de duymuştum. Çok sevindim. Taa Avustralya'da çıkmış bu kitabı bulup, yazarına "Bunu mutlaka Türk çocuklarına da okutmalıyız" diyordu Savaş Karakaş. Birileri gerçekten bunu önemsiyordu ülkemizde... Birileri birşeyleri önemsiyordu.

Şimdi gösteri yunuslarıyla ilgili böyle net ve bilgilendirici bir röportajın altında da onun ismini görünce bu kısa anektodu sizlerle paylaşmak istedim. Umarım bir projenin gizliliğine engel olmamışımdır?!?

Kitabın minik bir önsözü var ve şöyle:
"The Deliverance of Dancing Bears is a contemporary fable about a dancing bear, whose dreams of freedom keep her spirit alive despite the pain and degration of her existence. Into this setting comes a noble-minded peasent who liberates the bear and reminds onlookers that the dignity of all living creatures must be respected.

This is a book for young philosophers emerging awareness of the complexity of life is leading them to consider some of its great universals: good and evil, power and impotence, freedom and captivity. The story begins with the power of hope and ends with the challange of liberation."

Yorucu ve duygusal olarak yüklü bir günü de bu konuyla kapatalım. Önemli şeyler oldu hayatımda ama şimdi bahsetmenin zamanı değil. Henüz...


You may also like

1 yorum:

Aslı Cin dedi ki...

Harika bir yazı olmuş. Ben de kendimi ne safım ne salağım diyerek iğnelemiştim yazıyı okuduktan sonra. Şimdi isteği dışında tutulan her hayvan gibi onların da bizim için tutsak edilmesine karşıyım.

İzleyiciler