Sonisphere Gün 2

/
0 Comments
* Yoğun bir gün olacak, hatta bazı randevularımı bir gün önceden ertelemem gerekti. İşte başlıyoruz!

* Önce dişçiye gidiyoruz. Karı ve koca. Evliliğe bu tip işleri birlikte yapabildiğimiz için daha bir bayılıyorum. Tek başına dişçiye gitmek bir stresken (evet ne var, sevmiyorum kafatasıma bir şekilde bağlı olan kemiklerin içinin oyulmasını dinlemeyi) yanımda birinin olması süpermiş. Tabii metal müzik dinlemek de belli bir saatten sonra beyninizi oyuyor ama o tercihli. Devam...

* Dişçiden (hekim demiyorum inatla bu yazıda farkındaysanız :P ) çıktık, yeni fırçalarımızı aldık. Bize şahane yeni fırçalar yazdılar. Eve yürürken, marangoz bulmamız gerektiğini hatırladık. Son 2 aydır en yüksek öncelikli iş buydu, kuyruktaki işlerin erime hızına bakarsak bu kuyruk hiç bitmez! Yürü marangoza.

* Marangozu eve getirdik ve ölçüler falan tamam. Fiyat çıkarmak için atölyesine geri dönerken, kediyi de veterinere götürmemiz gerektiğini hatırlayıp Miço'yu da yanımıza aldık. Marangoz bize biraz tuhaf bakıyor ama, aklı başında bir adam, pek takılmadı.

* Ufak bir sırt çantasının içinde seyahat ediyor Miço, kafası dışarda etrafı izliyor. Ama artık bu yolu kullanamayacağız sanırım, çünkü henüz 5 aylık ve şimdiden 4 kilo olmuş bile! Veteriner tırnaklarını zor kesti, çok kızdı ona Miço. Büyük bir kedimiz olacak! Şişko değil neyse ki :)

* Eve döndük, yemek yapıp bolca tıkınıyoruz, çünkü stadyumda yemekler kötü ve kalitesine göre pahalı. Üst baş bile değiştirmeden yola çıkacağız anlaşılan, old-time rocker gibi hissediyorum kendimi.

* Vapur süper. Vapurla metal konserine gitmek başka hangi şehir insanlarına nasip olabilir acaba? Çayımı da hüpletirim, hiç affetmem. Konser dürbünü burada çok işe yaradı, vapurun arkasından her yere bakıyoruz.

* Tembel ve evli barklı müzik dinleyicileri olduğumuz için gündüz gruplarını kaçırmışız. Kuyruğa girdik, saat 7'ye geliyor, Hayko Cepkin bile bitmiş. İçeri harala gürele giriyoruz, her zamanki yerimize yerleşiyoruz - her zamanki ehemmm- Diğer tanıdıklar da bizi bulur orada.

* Şu Sonisphere logosunun üzerinde bir sonraki konsere kaç dakika kaldığını geri sayarak gösteren saate bayıldım. Her baktığımda heyecan kaplıyor içimi!

* MANOWAR!!! Yihu. Tam bir kız sevinmesi oldu bu :) Geçen geldiklerinde izleyememiştim, şu an çok gazım, ve fakat ses sisteminde mi bir sorun var, bende mi?! Hiçbir şarkıyı nakarata gelene kadar algılayamıyorum.

* Evet, gerçekten ben hiçbir gitar riff'ini algılayamıyorum, vokalisti -lütfen- duyuyorum arada. Yine de sevdiğim şarkılar çıktıkça tepişiyoruz, tezahurat yapıyoruz, eğleniyoruz. Joey DeMaio'nun uzun ve mükemmel Türkçe konuşması hepimizi çileden çıkardı, gene coştuk ya, allah kahretmesin! Buradan bakınız...

* Other bands play, Manowar kills! Bu bir gerçek. Çok keyifliydi, çok iyilerdi. Daha uzun ve headliner olacakları bir konseri iple çekiyorum. Eşim tabii ki saniyesinde Manowar gazına gelip Rammstein'ı sildi kafadan. Ben hala alevli şovun etkisinden çıkamadım.

* Ve Accept. 45 dakika bekledik, kimileri yıllardır beklemiştir eminim. Şu an çevremde Accept'i ne adam gibi oturup dinleyen var, ne de bir şarkısını hatırlayan. Amcalar çok iyi ses çıkarıyorlar, o ne öyle!!! Bazı şarkıları da oradan buradan tanıdık geliyor bize amaaa... I-ıh. Duramayacağız. Çünkü aklım başka yerde :)

* Yıllar sonra tekrar Gizli Bahçe'deyiz! Eşimle tanıştıktan sonra İstanbul'da ilk görüştüğümüz yer. Anıları çok ve hoş, bu açıdan. Canım arkadaşım Gizem'in doğumgünü için geldik, iyi ki de geldik, herkesler burada! Eski dostlar, yeni sıcak insanlar. İçimden Gizem'in ne kadar şanslı ve içten biri olduğunu düşünüyorum; gelenlerden hiç tanımadıklarımla bile hemen sohbete koyulabiliyoruz.

* Çok kalamadık Gizli'de, ama kısa ve tatlıydı. Hediyem de beğenildi - sanırım :)

* Az müzik yorumlu, bol koşturmacalı bir gün oldu. İnternette bir sürü zaman geçirip, Cuma gününün yorumlarına ve videolarına baktım, yine geç kaldım uykuyla randevuma... Ve yarın dahası var! "Hail! Hail! Hail!" sesleri dönüyor kafamın içinde :) Ve bu hoşuma gidiyor...


You may also like

Hiç yorum yok:

İzleyiciler