Eski Dostum Battaniye

/
1 Comments
Kedimiz olur da vukuatları eksik kalır mı... Anlaşılan bu yazıların hatırı sayılır bir kısmını Miço'ya ayıracağım bundan sonra.

Akşam eve yağmurları selleri aşarak geldiğimde, manzara hiç iç açıcı değildi. Evin durumundan ziyade eşimin suratı binbir şekle girmişti diyelim. Meğerse kedimiz pencerenin kenarındaki güzelim saksımı devirmiş, tüm gün kendisine aktivite olarak da o toprakları yaymayı bellemiş. Çiçeğin dallarını yapraklarını parça parça ettiği yetmiyormuş gibi, çıkan toprağı da halıya iyice sürmüş. Ortaya çıkan bitkisel karışımı da yerlere ve halıya yedirmek suretiyle görevini ifa etmiş.

Ben tabi ki biliyordum bir gün o saksının ineceğini ama, gittiği yere kadar teknolojisini kullanmak istedim açıkçası. Burasıymış meğer o çiçek için yolun sonu :/ Ama olan akşam yorgun argın gelip de evi o halde bulan sevgilime oldu.

Eve vardığımda eşim bir esmiş gürlemiş, kediyle iyice dalaşmıştı. Odasında cezalı takılan pisicik bir yanda, ortalığı temizleyip çamaşır sulayıp "halıyı nasıl çıkarıcam" diye düşünen eşim bir yanda... Halıya da ben el attım, eşim gelip gidip sinirini kediye homurdanarak gösterdi, olay bitti.

Ama tabi Miço ile tekrar içli dışlı olmak hemen istemeyen eşim, çalışma odasında takılan ben; kedinin tepişme ve oyuna devam etme isteklerini tatmin edemedik. Baktım şimdi, bizden hayır gelmeyeceğini anlayınca uyku için yerini hazırlamış bizimki. Onun için de en eski battaniyesini seçmiş.

Havalar ısınınca battaniyesini çok sıcak olmasın diye bir kenara tıkıştırmıştık. Şimdi Miço gitmiş o bayıldığı daracık köşede yerini yapmış fosur fosur uyuyor. Muhtemelen uyandığında canımızı çıkarmak için gerekli enerjiyi topluyor :)




You may also like

1 yorum:

mine dedi ki...

:) çok güzel anlatıldığı için gülümsedim kızmak yok ama
evde kedi varsa her an herşey olabiliyor
hele bir de kızarsa...
evet her an herşeyin olabilmesi heyecanlı da bir kendi temizlese : )

İzleyiciler