Şansım yaver mi gidiyor ne

/
0 Comments
Havalar böyle giderse, renkleri birbirinden farklı tam 3 cins sardunyayı iyice tutturabilirim. Bende çingene pembesi vardı. Ama annemdeki yavruağzı (biraz nanemolla imiş kendileri), beyaz ve kırmızıyı görünce hemen onlara da göz diktim. Annecim de saolsun, köklendirmiş, hepsini bir minik saksıya dikip getirmişti. Haftasonu onları yeni saksılarına ayırdım. Temmuz ortasında bu havayı bulduğum için kendimi şanslı sayıyorum, nedense sardunyalar köklenmiş dahi olsa çok sıcak havada kurutabilirim gibi bir endişem vardı. En azından şimdi 1 hafta rahat takılırlar, niheh!

Bu sene ilk defa çiçek yaşatabildim. Gerçekten. O yüzden cahil konuşmalarımı bağışlayın. Daha önceki denemelerim birer felaketle sonuçlanmıştı. Bir aşk merdiveni var ki, halen arkasından ağlarım. Yeni başlangıç E.'ın bana Eminönü'nden aldığı 4 minik kaktüsle oldu. Sevgilimin bu hediyesine öyle sevinmiştim ki; mahfetmekten korksam da onlara gözüm gibi baktım. Sonra, bir arkadaşın doğumgünü için hediye olarak, çiçekleri lilyuma benzeyen ama adını şimdi unuttuğum bir saksı bitkisi aldım. Onu da arkadaşa vermeye kıyamayıp ofiste baktım hehe. Yeni eve taşınınca bir cesaret, odunlaşmaya yüz tutmuş çingene pembesi sardunyamı ayıklayıp yeniden köklendirdim, tam o sırada havalar gene çok yardımcı oldu. İşte bir yapraktan eski sardunyama tekrar kavuşmak, ama daha bir sağlıklı olarak tabi, beni öyle sevindirdi ve gaza getirdi ki; o cesaretle yeni sardunyalar, efendim pencere önü çiçekleri, naneler hepsine el attım. Sonuç: Başarılı!

Sağol aşkım, nedense bu yolu sen açtın gibi hissediyorum tekrardan. Uzaktasın zaten, özledim. Konuyu sana bağlayarak bitireyim...


You may also like

Hiç yorum yok:

İzleyiciler